Zafer Algöz, tiyatronun köklü disiplininden beslenen ve sinema ile televizyon dünyasında sevilerek izlenen çok yönlü bir sanatçı olarak karşımıza çıkıyor. Ankara Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olduktan sonra sahneye adım attığı dönemde, Türkiye’nin çeşitlenen kültürel dokusunu yansıtan karakterlerle tanışarak kendisini geniş bir yelpazede kanıtlamıştır. Özellikle çocukluğunu geçirdiği Kars ve Trabzon gibi farklı şehirlerin etkisi, ona rolle dolu bir yelpaze kazandırmış, performanslarına derinlik ve otantiklik katmıştır.
Profesyonel kariyerine Devlet Tiyatroları’nda başlayan Algöz, yıllar içinde sahnelere hâkimiyetini artırırken televizyon ve sinemada da kendine sağlam bir yer edinmiştir. 1990’larda başlayan görsel projeler, onun sadece sahne değil, kamera karşısında da güçlü bir varlık gösterebileceğini kanıtlamıştır. Özellikle Cem Yılmaz ile kurduğu yaratıcı ortaklık, her iki sanatçının da kariyerini besleyen bir ekosistem oluşturmuştur. Bu birliktelik, kataloglarındaki karakterlerle Türkiye’nin komedi ve drama sahnesinde unutulmaz izler bırakmıştır.
Algöz’ün kariyerinde öne çıkan anlar, tiyatrodan dijital platformlara uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar. İlk kitabı Haşırt Dı Bilekbord’un yayınlanmasıyla yazarlık yönü de dikkat çekmeye başlamış, daha sonra Burda Olan Burda Kalır projesiyle dijital ile sahne arasındaki sınırları zorlamıştır. O artık yalnızca bir oyuncu değil; kendi anılarını ve düşüncelerini paylaşan bir hikâye anlatıcısı ve içerik üreticisi olarak da kariyerini çeşitlendirmiştir.
Haşin yorumlar ve izleyiciye dokunan mizahla dolu performanslarıyla Algöz, komedi ile dramı ustalıkla harmanlar. Sinema konservesi ile tiyatronun taze lezzeti arasındaki farkı “Sinema konservedir, tiyatro taze yemektir” sözleriyle özetleyen sanatçı, her rolüne titizlikle hazırlanır ve sahneye çıktığında yeniden keşfetmeyi sürdürür.