Bir dönemin sevilen oyuncusu Biran Damla Yılmaz, Gaziantep ve Urfa arasında yükselen hareketli yıllarını ve kariyerindeki yeni dönemi samimi sözlerle anlattı. Ekranlarda büyülenen gençlik bir anda gündeme bomba gibi düştü; şimdi ise Halef adlı projeyle farklı bir karakterin peşinden gidiyor. Kırgın Çiçekler’in Eylül’ü olarak hafızalarda yer edinen oyuncu, özel hayatındaki gelişmeleri ve sektöre dair düşüncelerini paylaştı.
Bir yandan Urfa’da çekimlere odaklanan Yılmaz, iş insanı Abdurrahman Aydın ile sürpriz bir evlilik teklifi aldı ve bu anı ilk kez açıklamaya karar verdi. O anın nasıl geliştiğini anlatırken, sade bir akışla yüzüğün aniden ortaya çıktığını ve üç gün boyunca şaşkınlık içinde kaldığını söyledi. Bu gelişmenin hem kariyerine hem de hayata bakış açısına nasıl yansıdığını da ekledi.
Halef: Urfa’da Yeni Bir Yolculuk
Şimdiki en büyük odak noktası olan Halef dizisiyle ilgili düşüncelerini paylaşan Yılmaz, bu proje için sadece bir dizi değil, daha derin bir yolculuk tasarladıklarını ifade etti. Dizide Yıldız adında cesur ve zeki bir ağa kızı olarak karşımıza çıkan rolü, geçmişte verilen sözlerin bedelini ödeyen ve özgürlüğünü arayan bir karakter olarak tanımlıyor. Şive çalışmaları ve Urfa’nın sıcak kültürüne olan hayranlığı da rolüne yansımış durumda.
Estetik Tartışmalarına Net Yanıt: Doğallık Konusu
Estetik baskı ve tek tipleşme tartışmalarına ilişkin kendi duruşunu net biçimde ortaya koyan Yılmaz, estetikten kaçınan bir tutum sergiliyor. Hiç estetik ya da botoks yaptırmadığını belirten oyuncu, doğallığı savunuyor ve kusurları sevmenin insanı özel kıldığını düşünüyor. “Bir yüzde hata arıyorum; kusurları olmayan bir yüz, sıkıcı olabilir” sözleriyle kendi estetik felsefesini aktardı.
Kırgın Çiçekler’in Ardında Yatan Öğretmenlik
Kısa bir sürede şöhretin ortasına düşen genç yaşlarındaki deneyimini da anlatan Yılmaz, o dönemde telefonlarının durdukça bildirimlerin artmasıyla karşı karşıya kaldığını söyledi. O zorlu süreçte setin bir okul gibi olduğunu ve asla egosuna yenik düşmediğini ifade etti. Oyunculuğa olan tutkusu ise çocuklukta, ailesinin parçalanıp dedesinin evinde televizyon izlerken ajanslara başvurduğu zamanlarda başlamış. Kendi kaderini kendi çabasıyla yazdığını ve gelecekte kendi yazdığı bir hikayeyi yönetmen koltuğuna oturtmayı hayal ettiğini belirtti.
İlerleyen günlerde Halef’in Urfa’daki çekimleri ve Yılmaz’ın doğallık vurgusu, izleyicilerin dikkatini çekecek önemli bir parça olarak öne çıkıyor.