Gizli mücadele ve duygusal çatışmalarla dolu bir hikayeyi ekranlara taşıyan Ben Onun Annesiyim, izleyiciyi ilk bölümünden itibaren büyüleyen bir kadroya sahip. Zeynep’in hayatındaki anne-çocuk bağını merkezine alırken, Ayşe’nin geri dönüşüyle her şeyin yeniden şekilleneceği anlar izleyiciyle buluşuyor. Karakterler, birbirleriyle kurdukları dinamikler ve aralarındaki gerilim, dizinin dramatik tonunu güçlendiriyor.
Ayşe karakterinin ardında yatan motivasyonlar, kızı Zeynep’i geri almak için attığı adımlar ve kendi kendine kurduğu komplike planlar, dizi boyunca izleyicinin merakını canlı tutuyor. Funda Eryiğit’in canlandırdığı Ayşe, haksızlıklar karşısında dimdik duran, ileri düzey bir stratejiyle hareket eden bir anne figürü olarak öne çıkıyor. Oyuncunun geçmişindeki başarılı işlere bakıldığında, bu rolde de güçlü bir performans sergilediğini görmek mümkün.
Kemal, kızı Zeynep’e olan bağlılığını bir yaşam biçimine dönüştüren, karizmatik ve sorumluluk sahibi bir baba profili olarak dikkat çekiyor. Caner Cindoruk’un canlandırdığı Kemal, Ayşe’nin gelişiyle birlikte farklı dinamiklerle karşılaşıyor; bu durum, karakterin güven ve belirsizlik arasındaki ince çizgiyi korumasını sağlıyor. Kemal’in, kızını koruma içgüdüsü ile Ayşe’nin planları arasındaki çekişme, dizinin çekirdeğini oluşturuyor.
Suna Saydamel, güç ve zarafeti aynı anda yansıtan bir ana karakter olarak öne çıkıyor. Zaman zaman sert ve hesapçı bir yönünü gösteren Suna, torunu Zeynep’i elinde tutmak için çeşitli stratejiler denemekten çekinmiyor. Bu durum, ailesel çatışmaların merkezinde duran bir antagonistin karmaşık yüzünü ortaya koyuyor.
Diğer karakterler de zengin geçmişleriyle öne çıkıyor. Zeynep’in masumiyeti ve anne özlemi, hikayeyi duygusal bir eksene taşıyor. On yaşındaki oyuncu Azra Aksu’nun performansı, Zeynep’in içsel dünyasını başarıyla yansıtıyor ve diziye genç bir bakış açısı katıyor. Allenin karakterine hayat veren ekip, seyircinin empatisini toplamayı başarıyor.
Sevtap ile Memduh arasındaki çift yönlü aile dinamikleri, dizinin günlük yaşamın sıcak ve komik yönlerini de gösteriyor. Günay Karacaoğlu’nun canlandırdığı Sevtap ile Serhat Özcan’ın Memduh’u arasındaki etkileşimler, duygusal anlarda bile tatlı bir mizah barını simgeliyor. Bu ikili, ailenin yüzünü oluşturan kırılgan ama sevgi dolu bir portre sunuyor.
Her karakterin fiziksel özellikleri ve astrolojik işaretleri, oyuncuların performansını daha belirgin kılıyor. Bu yönleriyle dizi, sadece bir aşk üçgeninden ibaret olmayan, çok katmanlı bir aile dramasını andırıyor.